Finike Nerede? Peki Finike Nereye Bağlı? Antalya Finike Tarihçesi ve kentin ne zaman kurulduğu çok merak ediliyor. Portakalı ile ünlü Finike ne zaman kuruldu? İşte Finike’nin tarihi, Likyalılar, Arykanda, Suluin Mağarası, Gagai Antik Kenti, Gökbük Kanyonu hakkındaki yazımıza başlıyoruz.
Antalya Finike Nerede?

Finike, Güney Batı Anadolu’da Teke Yarımadası bölgemizde yer almaktadır. Finike’nin ilk kurulduğu antik çağda bu bölgeye “Likya” deniyordu. Bu dönemde Likya; Doğusunda Pamfilya, batısında Karia, kuzeyinde ise Psidia denilen bölgelerle çevriliydi. 5. yüzyılda Aykırçay sularının denize döküldüğü yerde ilk Fenikeliler kurulmuştur. Uzun yıllar Likya’nın başkenti olan Limyra’nın tarım ürünleri ihraç ettiği bir liman işlevi görmüştür. Fenikelilerin bu özelliği ile en önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Fenikeliler’den dolayı Finike olarak anıldığı rivayetlerden biridir.
Haritada Finike nerede diye göz atarsak, pek çok ünlü turistik beldenin arasında kaldığını görürüz. Finike, Kaş ve Kemer’in tam ortasında kalıyor. Finike’nin komuşularından birisi de Demre ve Kumluca. Likya Yolu’nun Demre üzerinde dağ yoluna çıktığını ve zorlu bir rotadan Finike’ye indiğini belirtelim. Finike’den sonra da Kumluca üzerinden Korsan Koyu – Gelidonya Feneri – Adrasan rotasından devam eder.
Finike Nereye Bağlı?
Finike Antalya’nın güzel bir ilçesidir. Finike Antalya’ya bağlıdır. Finike nerede diye merak edenlere kısaca tarih edelim: Batı tarafında Demre, doğusunda ise Kumluca ve Kemer bulunur. Yukarısında ise Elmalı yer almaktadır.
Finike nerede, Finike’ye nasıl gidilir?
Ankara’dan Finike’ye nasıl gidilir diyenler için kısa bir rota çizelim. Ankara üzerinden gelenler için genelde en kısa rota Burdur- Korkuteli- Elmalı rotasıdır. Finike nerede diye baktığımızda Antalya’nın batı kısmında yer aldığını görürüz. Ankara’dan Antalya üzerinden gelip Kemer üzerinden de Finike’ye ulaşabilirsiniz ama biraz uzun sürecektir.
Finike’nin tarihi: Finike ne zaman kuruldu?
5. yüzyılda M.Ö. Phenicia, Arykandos’un ağzında PHOINIKOS adı altında kurulmuştur. Antik çağda önemli bir liman kenti olan Finike’nin (Phoinikos) kurulduğu ilk yer “İskele Mahallesi”dir. Bu mahallenin içinden geçen bir kanal ve debisi yüksek fakat hızı düşük olan bir dere olan Acıçay, liman görevi gördüğü bilinmekte ve yükleme boşaltma işlemleri burada yapıldığı için İskele Mahallesi olarak anılmaktadır. Adından yola çıkarak kimileri tarafından Fenikelilerin kurmuş olabileceği bir şehir olarak yorumlansa da; Phoinicus, Yunanca “kırmızı renkli at” veya “kırmızı renkli sığır sürüsü” anlamına gelir. Bölgedeki hayvan ağırlığı ile uyumlu olan bu isim, yerleşimin bir Rum yerleşimi olduğunu göstermektedir. Bunu doğrulayan kalıntı ve buluntuları da görüyoruz. İlk Helenistik döneme tarihlenen Fenike’deki kalıntılardan bahsettiğimizde, alt kısım Roma dönemi, üst kısım Bizans dönemi duvar kalıntılarıdır. Atatürk Parkı’nın karşısındaki kule bu iki dönemi yansıtıyor. Devlet hastanesinin karşısındaki uçurumun kuzey ucundaki aynı döneme tarihlenen bazı kaya mezarları ve eski cezaevinin yanındaki kaya mezarı Finike merkezinde görülebilecek en önemli kalıntılardır. Erken Bizans döneminde Finike’de küçük bir yerleşim olduğu bilinmektedir. Cumhuriyet Parkı’nda sergilenen kalıntıların bir kısmı Genç Bizans döneminden kalmadır.
Likyalılar kimdir? Likyalılar nereden geldi?
“Likya” adının ne anlama geldiği, Likyalıların kim olduğu ve nereden geldikleri konusunda tarihçiler arasında ihtilaf vardır. Büyük tarihçi Herodot’a göre Likyalılar Girit’ten gelen göçmen bir topluluktur. Çağdaş tarihçilerimizden Oktay Akşit’e göre eski Doğu ve Mısır kaynakları bize daha önemli belgeler sunmaktadır. Bu kaynaklarda Likyalılardan Lukcas ve en iyi tahminle M.Ö. 2000’li yılların ortalarından beri Likya’da yaşıyorlar. Elmalı’ya 11 km uzaklıktaki Semahöyük köyünde yapılan kazılarda erken Tunç Çağı yerleşimine ilişkin temel bulgular elde edilmiştir. Finike ilçe sınırları ve çevresinde yoğun bir şekilde kazı yapılmaktadır. Bu kazılar sırasında önemli kalıntılar elde edilmiştir. Ancak Finike’deki yerleşim tarihi Semahöyük’teki yerleşim kadar eski değildir. Bu Likya uygarlığının kalıntıları, arkeolojik araştırmalardan elde edilen en eski buluntulardır.
Likya Devleti
Likyalılar zamanlarının en güçlü devletlerinden biridir. Güçlü donanmaları ile deniz aşırı savaşlarda yer almışlar ve komşu ülkelerle ittifaklar kurmuşlardır. Bu Likya devletinin gücü M.Ö. 1. yüzyıla kadar sürmüştür. Kolonizasyon döneminde Doğu Likya’da sadece bir şehrin yerleşim görmüş olması Likyalıların güçlü durumu, M.Ö. 1. yüzyıla kadar devam ettiğini göstermektedir.
Likyalıların sonu
Likyalılar zaman zaman dönemin güçlü devletleriyle savaşmışlardır. Likyalılar o zamanın güçlü devletlerinden biriydi, tüm çabalarına rağmen Likya’yı fethedemediler. v. VI. Yüzyılda Pers istilasına kadar bağımsız ve güçlü bir şekilde yaşayan Likyalılar, bu noktada Perslerin egemenliğine girmiştir. Likyalılar, Doğu Akdeniz ticaretinin gelişmesinden önce müreffeh bir devletti. İçlerindeki bu zenginlik önce Perslerin, ardından Büyük İskender’in dikkatini Likya’ya çekmiştir. v. MÖ 330’da Büyük İskender önemli bir direnişle karşılaşmadan Likya’yı işgal etti. Bu zamana kadar Likya yine Pers baskısı altındaydı. Likyalılar, Büyük İskender’in işgaline karşı çıkmamışlar ve Pers akınından sağ kurtulmayı ve ilk fırsatta özgürlüklerini geri kazanmayı düşünmüşlerdir. Ancak bu düşündükleri gibi olmadı ve Büyük İskender Likya’yı fethettikten sonra Likyalılar tam bağımsızlığını elde edebildiler.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Fenike
Bizans’ın bölgede zayıflamasıyla birlikte Arap saldırıları görülmeye başlandı. Hatta zaman zaman bazı bölgeler Araplar tarafından işgal edildi. Bölgedeki Türk hakimiyeti de 1071 Malazgirt Zaferi’ni müjdelemiş ve kısa sürede tüm Anadolu ve Finike ve çevresi Selçuklu hakimiyetine girmiştir. Anadolu Selçuklu hakimiyeti 1207-1308 yılları arasında sürmüş ve bölgeye Orta Asya’dan gelen Teke kabilesi bu dönemde yerleşmiştir. Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra 1308-1361 yılları arasında bölge Tekeoğulları Beyliği’nin egemenliğinde kalmıştır. 1426 yılında Osmanlılar tarafından yıkılan Tekeoğulları Beyliği’nden sonra bölgede Osmanlı yönetimi başlamıştır.
1308-1361 yılları arasında Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra bölge Tekeoğulları Beyliği’nin egemenliğinde kalmıştır. 1426 yılında Osmanlılar tarafından ortadan kaldırılan Tekeoğulları Beyliği’nden sonra bölgede Osmanlı yönetimi başlamıştır.
Günümüzde Finike nasıl bir yer?
Dört beldesi ve 14 köyü ile Finike’nin yaklaşık 40.000 nüfusu vardır. İlçe merkezinin nüfusu 11000’dir. İlçe nüfusunun %60’ı merkez ilçe ve beldelerde, %40’ı köylerde yaşamaktadır. 1914 yılında cumhuriyeti ilan eden ve 1923 yılında belediye olan Finike, uzun yıllara dayanan idari konumu ve ülkenin farklı bölgelerinden yetkililerin etkisiyle bölgede sosyal bir kimlik kazanmıştır. Bu nedenle Finike’ye gelen yabancılar algıladıkları bu sosyal durumu şu şekilde ifade etmektedirler: “Finike, Avrupa’nın Akdeniz kıyılarından çıkarılıp, bizim Akdeniz kıyılarımıza yerleştirilmiş bir şehirdir. Bakımlı, temiz… insanları da misafirperver ve yeniliklere açık. Finike şehir merkezinde çok programlı liseler, kız ve Anadolu turizmi meslek liseleri ve okuma yazma oranının %99’a ulaştığı üç ilköğretim okulu bulunmaktadır. Tam teşekküllü bir sitede bölgesel bir hastanedir. Bu nedenle sadece kendi bölgesi için değil, Kumluca, Kale, Kaş ve Elmalı ilçelerine de sağlık hizmeti vermektedir. Finike Belediyesi tarafından 1993 yılında yaptırılan hamam sauna tesisleri yerli yabancı herkese hizmet vermektedir.
Finike’nin sosyal ve kültürel yaşamına hareketlilik getiren Finike Festivali, 1989 yılından bu yana Haziran-Temmuz ayları arasında bir gelenek haline gelerek devam etmektedir. Tarımla uğraşan yöre halkının yılda bir kez hasat sonunda unutulan şükran şölenini yaşayabilmesi, yetiştiricilerin eğlenmesi ve dinlenmesi amacıyla başlatılan Finike Şenliği, halkla bağ kurma yolunda. Kültür ve sanatı kabuğunu kırarak bütünleştirmek. Spor, eğlence, kültür-sanat alanlarında bölgenin merkezi olma yolunda ilerleyen Finike, bu alanlarda yapılanma eksikliği ve altyapı sorunlarıyla mücadele ediyor.