Antalya Olimpos efsanesi ve Olimpos efsaneleri çok merak edilir. Özellikle Olimpos ve Çıralı’da tatil yapanların akşam çıktıkları Yanartaş, mitolojideki hikayesi ile de ilgi çekmektedir. Chimera Yanartaş hikayesi nedir? Yanartaş neden yanıyor? Yanartaş ne zamandır yanıyor? Doğal alevlerin yüzyıllardır yandığı bir tepe olan Yanartaş, Likya Yolu’nun da üzerinde yer aldığı için buradan her yıl çok fazla turist geçiyor. Buradaki alevlerin kaynağı ne diye çok merak ediliyor. Gelin hikayemizi başrollerinde Pegasus, Bellerophon ve Chimera olan bir efsaneye bağlayalım:
Antalya Olimpos Efsanesi ve Mitoloji’de Olimpos Efsaneleri

Yanartaş, deniz seviyesinden 250 m yükseklikte, Tahtalı Dağı’nın eteğinde yer almaktadır. Ormanda, açık kayalık bir alanda, şimdi yaklaşık 20 baca var. Yazarlar M.Ö. 4. yüzyıldan beri metinlerinde bu gizemli alevlerden bahsetmişlerdir. Şöminenin yanındaki kalıntılar eski bir Bizans kilisesine aittir. Bölgede bilinen en eski yapı Hephaestus’a adanmış bir tapınaktır. Bugün bu yapıdan çok az kalıntı var.
Yanartaş neden yanıyor? Yanartaş ne zamandır yanıyor?
Olimpos’un Sönmeyen Ateşi olarak bilinen Yanartaş tam 2500 yıldır yanıyor. Yanartaş neden yanıyor sorusunun cevabı ise kayaların altında doğal gaz kaynağı olması… Yer altından yukarı doğru sızan gaz, buradaki alevleri yüzyıllardır beslemeye devam ediyor. Buraya o yüzden sonsuz ateş de denilmiş.
Yanan gazın analizi sonucunda çok miktarda metan gazı bulundu. Bu gizemli alevlerin tadını en iyi karanlıkta çıkarabilirsiniz. Ancak alevlerin seviyesine kadar çıktığınız maceralı yolculuğunuzda yanınızda bir el feneri bulundurmanızda fayda var. Yanartaş’a Olympos’tan yürüyerek 1 saatte ulaşılabilir.
Chimera Yanartaş Hikayesi: Bellerophon ve Chimera Efsanesi

Yanartaş, Bellerophon ve Chimera efsanesinde geçmektedir. Korith Prensi Bellerophon’un Argos Kralı Proitos’un karısı Sthenetoia ile ilişkisi olduğu söylenir. Argos kralı daha sonra prensini Likya kralı Lobates’e, prensin öldürülmesi gerektiğini belirten gizli bir mesajla gönderir. Lobates, Bellerofan’a keçi vücutlu, aslan başlı ve yılan kuyruklu Chimera adlı ve nefesinden ateş yayan bir canavarı öldürme görevini verir.
Bellerophon, tanrıça Athena’nın yardımıyla uçan at Pegasus’u yakalar. Chimera’yı ağzına kurşun uçlu bir mızrakla vur. Kimera’nın kurşunu alevli ağzında erir ve canavarı öldürür. Bellerophan’a Lobatların yanında ikinci bir görev olarak Solymi’nin (Termessoslular) vahşi, savaşçı kabilesiyle savaşmasını emreder. Bu görevi başarıyla tamamladıktan sonra Bellerophan’a Amazonlarla savaşma görevi verilecektir.
Kendisine verilen tüm görevleri başarıyla yerine getiren Bellerophon, Likya’ya dönüş yolunda en cesur Likyalı askerler tarafından pusuya düşürülür, ancak bundan kurtulur ve bir kahraman olarak Likya’ya gider. Lobates, krallığının yarısını ve kızlarından birini vererek Bellerophone’u onurlandırır.
Efsanenin bir başka versiyonu ise Bellerophone’un Pegasus ile birlikte cennetin kapılarına uçtuğunu ve Pegasus’un onu kapının dışında yere fırlattığını söylüyor. Bellerophone yere düşer. Yeryüzünde tanrıların ondan nefret etmesi ve ona yardım etmemesi üzerine tek başına dünyayı dolaşmaya başlar.
Mitoloji’de Chimera ve Yanartaş Hikayesi
Homer, İlyada’daki Chimerayı şöyle tanımlar: “Bu, insanın değil, ilahi bir kökene sahipti, önünde bir aslan, arkada bir yılan ve ortada bir keçi, korkunç bir şekilde alevli ateşin gücünü üfler. ” Her ikisi de Hesiodos Apollodorus da benzer betimlemeler verir: Önünde aslan, ortasında ateş püskürten bir keçi ve arkasında yılan olan üç başlı bir yaratık. Homeros’a göre, Araisodarus (Atymnius ve Maris’in babası, Nestor’un oğulları Antilochus ve Trasymedes tarafından öldürülen Truva savaşçıları) tarafından büyütülen Chimera (Kimera) “birçok insan için bir lanetti”.
İlyada’da anlatıldığı gibi, kahraman Bellerophon’a Likya kralı tarafından Chimerayı öldürmesi talimatı verildi (canavar bunun yerine Bellerophon’u öldürmesini umuyordu), ancak kahraman “tanrıların işaretlerine güvenerek” Chimera’yı öldürmeyi başardı. Hesiod, Bellerophon’un Chimera’yı öldürmeye yardım ettiğini de ekler ve “Pegasus’u ve soylu Bellerophon’u öldürdü” der. Apollodorus, hikayenin daha kapsamlı bir anlatımını sunar. Likya kralı Lobates, Bellerophon’a (sığırları öldüren ve “toprağı perişan eden”) Chimera’yı öldürmesini emretmiş, Chimera’nın bunun yerine Bellerophon’u öldüreceğini düşünerek, “çünkü bırakın bir kişiyi, birçokları için bir eşleşmeden daha fazlasıydı.